boğaziçi mi almanya'da iyi bir üniversite mi (bilgisayar mühendisliği)
üniversite dediğiniz şey sizin seneler boyunca kiminle konuşacağınızı, kimi dinleyeceğinizi, kiminle samimi olacağınızı, kimi seveceğinizi, kimden öğreneceğinizi belirler. çok önemli bir kurum aslında, kişinin yaşamında yeri çok büyük. ben de bu önemli konuda "boun moruk 80 kulübü var" veya "almanya
üniversite dediğiniz şey sizin seneler boyunca kiminle konuşacağınızı, kimi dinleyeceğinizi, kiminle samimi olacağınızı, kimi seveceğinizi, kimden öğreneceğinizi belirler. çok önemli bir kurum aslında, kişinin yaşamında yeri çok büyük. ben de bu önemli konuda "boun moruk 80 kulübü var" veya "almanya özgür ülke abi" sığlığıyla karar vermek istemiyorum. kafam karışık. sırasıyla artular/eksiler:
boğaziçi:
+ dil sıkıntısı yok. ingilizcem zaten iyi, türkçemi söylemeye gerek yok.
+ iyi bir üniversite sonuçta, tr'nin en iyilerinden.
+ yurtdışı ayağı var, hiç beğenmezsem yüksek lisansta gitmek rahat olur.
+ genel olarak almanya'ya kıyasla tr'de yaşam ucuz.
+ ingilizce eğitim. bilgisayar mühendisliğinde çok işe yarar.
+ biraz saçma olacak ama: türk insanının sıcaklığını, buradaki samimiyeti almanya'da bulabilecek miyim bundan emin değilim. daha önce dil kursu dolayısıyla birkaç ay almanya'da kalmışlığım var ama orada da türk tayfa vardı zaten. bilin bakalım zamanımın çoğu kiminle geçti?
- ranking'lerde parlamıyor pek, şüphelerim var. özellikle 2015'ten itibaren çakılmış. (gerçi ranking'lere ne kadar güvenilebilir ki?).
- ben siyaset sevmem. bazı şeyleri daha derinden öğrenmek için gittiğim okulda polis-öğrenci kavgaları, protestolar, bildiriler, detone sesler, atanmış rektörler, rektöre arkasını dönen öğrenciler, alkışlar, ıslıklar, pankartlar görmek hoşuma gitmez. moralim bozulur yani. bunların hiçbirinin eğitimle, gelişmekle alakası yok.
- ekonomi falan veriyorlarmış bilgisayar mühendisliğinde. aman yarabbi.
almanya'da iyi bir üniversite (aachen, tum, kit vs.)(hatta eth zürih de eklenebilir buraya):
+ ranking'lerin içinden geçiyorlar, çok kaliteli hepsi.
+ siyaset yok, herkes işinde gücünde. varsa da bireysel tartışmalar düzeyinde vardır, bu da eğitime katkı sağlar. gideceğim üniversitede siyasetin bir eğlence aracı olmaktan çıkıp üzerine konuşulabilecek bir felsefe dalından ibaret olması beni çok mutlu eder.
+ öğrenciyi serbest bırakan, sadece iki tane finale sokan bir anlayış(bunun iyiliği tartışılabilir).
+ almanya/isviçre'de rahatça yaşamak.
+ üniversitenin kendisi çok ucuz. almanya'da taş çatlasa senede 500€ gidiyor harç olarak.
+ üniversite bir kimlik, etiket değil oralarda. sadece gelişmek isteyen adamın gittiği bir yer. bizdeki gibi yapay bir dayanışma ortamı yok. aklıma "boğaziçi mezunları derneği"'nin celal şengör'e verdiği, ilk cümlesinde "etiketimiz" kelimesini içeren, başkası adına utanmama sebep olan cevabı geldi.
- almanca zaten zor bir dil, benim seviyem ise A2, belki B1 henüz. C1 yapmam gerekecek onu.
- buna bağlı olarak dil kursu, konaklama, ulaşım ayağına çok para akacak. daha üniversite başlamadan minimum 30.000€'ya elveda deriz. yani batmayız tabi ama değer mi acaba?
- mezun olacam diye gidip kepaze olarak dönme ihtimali çok yüksek. lisede eleyemediklerini burada eliyorlar. dolayısıyla atılmak çok kolay.
- kayıtlar bu sene için sona erdi. mecburen seneye eylül'e kadar bekleyeceğiz eğer kayıt olmaya karar verirsem.
bu arada fark ettiyseniz üniversitelerin tanınırlıklarıyla, "kampüs hayatı"yla ilgili hiçbir şey söylemedim. kulüpmüş, kampüsmüş, manzaraymış bunlar ikinci, üçüncü planda benim için. beni sadece üniversitenin ufkumu ne kadar genişleteceği, bana ne katacağı ilgilendirir. yoksa üniversitenin havası, mezunlar derneği, havuzu, sinema kulübü, binanın tarihi vesaire bunlar benim için olmasa da olur şeyler biraz.
bazı yerlerde, özellikle son kısımda feci saçmalamış olabilirim, benim küçümsediğim kampüs yaşamının, üniversitenin tarihinin aslında önemli artıları olabilir ama saat gece 4 abilerim, ablalarım. ne yapayım benim de kafam çok karışık, önemli bir karar bu.
bütün tavsiyelerinize, eleştirilerinize açığım. bu arada boğaziçi'nden daha iyi bir üniversite olduğunu düşünüyorsanız yazmaktan çekinmeyin.
0
der kluge mann (
18.07.19)
siyasete fazla takmissin, universite dusundugun kadar siyasal bir yer degil. turkiye'deki universitede de sadece ders dinleyen, calisan bir suru insan var.
madem akademik olcutleri onemsiyorsun, o zaman akademik kadrolara, bolum baskanlarina bakman lazim. Gittigin yerde kimler var, hangi alanda calismislar, neler yapiyorlar? Bunlara bakmani oneririm. BU'de Cem Say var mesela, zilyon tane makalesi, referansi olan bir adam. Almanya'daki universiteleri cok tanimiyorum, ama ETH Zurich bilgisayar ve elektronikte tum dunyada namli bir universitedir. Harvard, MIT gibi bir seydir desem abarti olmaz. Zurich pahali bir sehirdir, maddi duruma bakarsin. Imkanin varsa ETH'a git derim.
0
ebabil curnatasi
(
18.07.19)
bogazici'nde ortalamanı yüksek tutup yüksek lisansa gidersin. hemide burslu.
yüksek tutamazsan da gidecek bi yerler bulursun. çalışmaya gidersin, mba yaparsın vb.
ben şahsen yurtdışında lisans eğitiminin çok da mantıklı olduğunu düşünmüyorum. bocalama olasılığın cok fazla. gidip beceremeyip bırakan, ya da 3 senelik okulu 7 senede bitiren vb. örnekleri çok, sen öyle olacaksın diye bir şey yok da..
bogazici türkiyede üniversite diyebileceğin bir kaç kurumdan biri, rankingler de üniversitenin küçük olmasından kötü. türkiyede rankingi yüksek olanlar tıp fakültesi vb olanlar.
0
ranking'lerde buradaki bütün üniversiteler kötü. sadece boğaziçi değil. ben ona genel bir sorun olarak değinmiştim daha çok. odtü de 2015'te 80. sıradayken şimdi 600'de falan. bu olay çok meşgul ediyor aklımı. neden böyle oldu?
0
🌸
der kluge mann
(
18.07.19)
önce ranking konusunu açıklayacağım. sonda da tek satırlık özet var.
1)usd kuru arttı: dolar olarak bütçeleri düşürdü
2)her yıl bam bam bam artan kontenjanlar, açılmayan öğretim üyesi kadroları: öğrenci/öğretim üyesi oranını kötü etkiledi
3)çin: bu ülkeden birçok üniversite orta sıralara büyük atak yaptı, rankingler allak bullak oldu.
yoksa örneğin o rankinglerde boğaziçinin odtünün bir altında bir üstünde olan okullara bakın onların bütçelerine göre bizimkiler şapkadan tavşan çıkarıyor.
ranking burda bitti.
alman üniversitelerinde de politika türkiye'deki kadar var, hatta daha fazla diyebiliriz son 1-2 yıldır türkiye okulları iyice duruldu, 2012den 2016'ya kadar evet üniversiteler çok hareketliydi. ben almanya'da heidelberg'e gittim birkaç kere. her gittiğimde bir hafta ya da daha uzun kaldım üniversite meydanında -uniplatz- mutlaka haftada bir eylem oluyordu ki başka toplantılar, etkinlikler, söyleşiler, tuvaletlerde siyasi yazılar vb görmek mümkündü.
boğaziçi bilgisayar mühendisliğinde var denen ekonomi 101-102 dersleri ki bazı şeylerin mantığını anlayasınız diye konulmuştur bence. "bu ne abi ne ekonomisi ben bilgisayar mühendisiyim ya" diye gereksiz çocukça bir düşmanlık içine girmezsen yapamayacağın bir şey de değil 101-102. kaldı ki boğaziçinde zorunlu sanat/sosyal bilim dersleri her bölüme var, sen de sanat tarihi, film teorisi, kore tarihi, felsefeye giriş vb iki (2) ders alacaksın illa ki. zorunlu inkilap tarihi ve türk dili dersleri de var :)
üniversitenin dayanışma ortamı ise "yapay" değil, okuldan herkes 150-160 kişi ile tanış olsa (normal bir rakam) sıfırdan bölümünde ya da bölüm dışından dönemindeki birçok insan ile ortak arkadaşınız oluyor, arkadaşının arkadaşı sonuçta tabi ki elinin körü olmuyor. ortak derste not değişmişlik, kulüp işleri, yemekhanede aynı masada oturmuşluk, paylaşılan deneyimlerin getirdiği samimiyet de ayrı. bazıları çok daha sosyal ise yüzlerce kişi ile tanış oluyor ki onlar bümed'de dönem temsilcisi vb oluyorlar işte.
"kampüs yaşamı" sen faydalanırsan çok faydalı, örneğin kulüplerde öğreneceğin şeylerin tanıyacağın insanların yerini hiçbir hobi aktivite tutamaz. mizah kulübünün standup eğitimi ile standupçı olan, işletme kulübü ile harvard'da yaz okuluna giden, kulüpte öğrenci olarak yaptığı işi şimdi bir belediyede maaşlı yapan insanlar hep benim tanıdıklarım. gidebileceğin konserler, söyleşiler, etkinlikler vb. bu konuda alman okullarının da boğaziçinden geri kalmayacağını düşünüyorum ama aslında önemli.
tek satırlık özet: yurtdışında yaşayacaksan yurtdışında okul türkiyede yaşayacaksan türkiyede okul.
0
@inekadam münih teknikte 6 kulüp falan var, biri de kilise kulübü zaten. dediğim gibi olmasa da olur ama gerideler o konuda biraz. sistem farklı. kampüs diye bir şey yok. bu da benim işime gelmiyor değil.
econ, kimyaya giriş tarzı derslerle ilgili sorguladığım şey dersin kendisi değil, niteliği. yoksa öğreniriz ne olacak. lisede de her bir siki "öğrendik". peki iyi öğrendik mi? kavradık mı özel ilgimiz olan herhangi bir şeyi? bence iyi üniversiteyi iyi yapan şey ne öğrettikleri değil, nasıl öğrettikleri. tabi cahillikten böyle diyorum, sonuçta bir günümü geçirmedim üniversitede daha. karşılaştırma yapacak yetkinliğim de yok. ama münih teknik'te kore tarihi vermediklerini biliyorum. çünkü oradaki öğrenci kpre tarihini çok merak ediyorsa, eli kolu varsa okur öğrenir. adamlar da buna güveniyor. o yüzden üst sıradalar.
0
🌸
der kluge mann
(
18.07.19)
özel ilgimiz olmayan diyecektim, yanlış yazmışım o kısmı.
0
🌸
der kluge mann
(
18.07.19)
tavsiyeniz için çok teşekkürler ama.
0
🌸
der kluge mann
(
18.07.19)
"bana zorla ekonomi, kimya öğretecek üniversite, üniversite değil yüksek lisedir benim gözümde."
öehh, abartmışım biraz. yine de bu durum hoşuma gitmiyor hiç.
0
🌸
der kluge mann
(
18.07.19)